İdare Hukuku

İdeal Hukuk ve Danışmanlık, Müvekkillerine İdare Hukuku ve Vergi Hukukundan kaynaklanan her türlü ihtilafın önlenmesi ve giderilmesi konusunda hizmet vermektedir.


İdare Hukuku alanında uzman avukatlardan oluşan ekibimiz, hukuka aykırı idari işlemlerin iptali ile ilgili olarak idari mercilere yapılacak hukuki başvuruların başlatılması ve takibi, iptal davalarının yürütülmesi, müvekkillerin yargı süreçlerinde temsil edilmesi ve müzakere sürelerinin tamamlanması süreçlerinde müvekkillerimize hizmet vermektedir. Mahkeme kararları neticesinde alınan kararların uygulanmasına ilişkin idari makamlarla. İdare işlem ve işlemlerine karşı hukuksuzluğun giderilmesi süreçlerinin yanı sıra müvekkillerimizin tazminat talepleri çerçevesinde tam yargı davalarının yürütülmesi İdare Hukuku kapsamında uzmanlığımız arasındadır.


Önemli kamu projelerinden kaynaklanan kamulaştırma süreçleri kapsamında; İdeal Hukuk ve Danışmanlık olarak müvekkillerimize özellikle kamulaştırma bedelinin tespiti, yargı öncesi süreçlerin takibi, imar ve kamulaştırma mevzuatından kaynaklanan ihtilafların çözümü ve ilgili işlem süreleri ile ilgili olarak idari makamlarla mutabakat müzakereleri ve prosedürler yaparak hizmet vermekteyiz.


İdeal Hukuk ve Danışmanlık, İdare Hukuku alanındaki bilgi ve tecrübesinin yanı sıra Vergi Hukuku alanında da danışmanlık hizmeti vermektedir. Müvekkillerimizin vergi hukukundan kaynaklanan vergi yükümlülüğüne ilişkin ihtiyaç ve taleplerinin tespitine yönelik verdiğimiz danışmanlık hizmetleri ile müvekkillerimizin ticari faaliyetleri gereği vergi ihtilafları ile karşılaşmamaları ve vergi hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeleri amaçlanmaktadır.


Özellikle müvekkillerimizin taraf olduğu vergi uyuşmazlıklarına ilişkin idari makamlarla müzakere süreçleri ve yargılama öncesi uzlaşma talepleri kapsamında; Ekibimiz, vergi ihtilaflarının çözümlenmesi, vergi cezalarının iptali ve düzeltme talepleri, müvekkillerimizin adli işlemlerde temsil edilmesi ve yargı kararlarının uygulanmasına titizlikle devam etmektedir.

İdari Dava Nedir?

Devlet kurumları tarafından yapılan işlere karşı dava açılması demektir. Bu yolla açılan davalarda idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğu denetlenir, yerindeliği denetlenmez.

İdari Dava Hangi Mahkemede Açılır?

İdari davalar idare mahkemesinde, vergi mahkemesinde veya Danıştay’da açılır.

Dava Dilekçeleri Nereye Verilir?

Bulunduğunuz yerde idare ve vergi mahkemesi varsa doğrudan mahkemeye giderek elden teslim etmelisiniz. Dava harcı ve posta gideri alınacağını hesap ederek hazırlıklı gidiniz. Önceden mahkemeye başvurup harç ve posta giderinin ne kadar tutacağını öğrenmeniz yararlı olacaktır.

İdari Dava Hangi İşlere Karşı Açılır?

İdarenin hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği iş ve işlemlerin iptali ve uğranılan zararın tazmini için açılır. Dava açılması için ilgili işin idare (bir kamu kurumu) tarafından yapılmış olması gerekir. Ayrıca bu işlemin kesin olarak tamamlanmış olması gerekir. Eğer idari işlem devam ediyorsa, başka bir makamın onayına ihtiyaç varsa, veya verilen karara karşı başvuru yaparak kararın değiştirilmesini talep etmek imkanı varsa o işlem kesin olarak tamamlanmamış demektir. Önce idari yolların tamamının bitirilmesi gerekir. İdari eylemlerden hakkınız ihlal edilmiş ise idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendiğiniz tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarınızın yerine getirilmesini istemeniz gerekir.

İdari Dava Hangi Sürede Açılır?

İdare tarafından size yazılı bildirim (tebligat) yapılmasını takiben vergi mahkemelerinde 30, idare mahkemelerinde veya Danıştayda 60 gün içerisinde dava açmanız gerekir. Bu süreler dışında özel kanunlarda düzenlenen dava açma süreleri de vardır.

Dava Dilekçenizde Bulunması Gerekenler Nelerdir?

İdari yargı mercilerine verilecek dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunmalıdır. Aksi halde dava dilekçenizin reddine karar verilebilir.

  1. Adınız soyadınız, T.C. kimlik numaranız, açık adresiniz
    2. Karşı tarafın adı, adresi
    3. Mümkün olduğunca açık ve öz şekilde yazılmak kaydıyla;
    a. Davanızın konusu
    b. Davayı açma nedeniniz
    c. Talebiniz (dava sonucu elde etmek istediğiniz sonuç)
    d. Yasal dayanaklarınız
    e. Delilleriniz:
    i. Dilekçeniz arkasına delil listesi ekleyerek tüm delillerinizi sıra ile yazınız
    ii. Elinizde olan delilleri dilekçeniz ekinde sıra numarası vererek sununuz
    iii. Elinizde olmayan delillerin nereden temin edileceğini açık şekilde yazınız
    f Dava konusu işlemin tarafınıza yazılı bildirim tarihi
    g. Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının türü ve yılı tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası
    h. Varsa dava konusu ile ilgili içtihatlar (önceki kesinleşmiş mahkeme kararlarından örnekler)

İDARE VE VERGİ HUKUKU DAVALARI

İdare ve vergi hukuku, iki yönlüdür. Bu hukuk alanında hem vatandaşların devlete karşı hakları hem de devletin vatandaşlar üzerindeki hakları ele alınmaktadır.İdare hukuku, idarenin eylem ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve açılacak iptal ve tam yargı davalarını içerirken vergi hukuku vergilere veya vergiden doğan cezalara yönelik itiraz ve dava yollarını içerir.Vergilerin niteliklerini, toplanmasını ve bunun yöntemlerini, vergi verenlerle maliyenin ilişkilerini ele alan idare ve vergi hukuku, toplumun hemen her kesimini yakından ilgilendiren bir hukuku dalıdır.

Tam Yargı Davaları

İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan ihlal olanlar tarafından açılan davalardır.İdari yargıda tam yargı davası kapsamına giren, idare hukukuna özgü tazmin telafi ve geri alma davalarından oluşan tazminat davaları, idari faaliyetlerin hukuka uygunluk denetimi sonucu, ilgililerin sübjektif hukuki durumlarında ortaya çıkan hak ihlallerinin giderilmesini amaçlayan, idarenin hukuk kuralları içinde kalmasını sağlayan etkin bir denetim ve yaptırım aracıdır.Tazminat davası, tam yargı davalarının en belirgin olanı ve en çok kullanılan türüdür. İdari yargıda açılan tazminat davaları, idari işlem ve idari eylemden kaynaklanmaktadır. İdari eylemden kaynaklanan tazminat davaları hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk esaslarına göre incelenmektedir.Hukuk devleti ilkesi gereği faaliyetlerini hukuka uygun biçimde yürütmek zorunda olan idarenin, hukuka aykırı eylem yapması veya işlem tesis etmesi, kural olarak hizmet kusurudur.Kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağandışı zararların idarece tazmini; Anayasanın 125.maddesi gereği ve Türkiye Cumhuriyetinin “Sosyal Hukuk Devleti” niteliğinin doğal bir sonucudur.İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, “hizmet kusuru” veya “kusursuz sorumluluk” ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. Öte yandan, nedensellik bağı idarenin tazmin sorumluluğunun mutlak koşulu da değildir. İdarenin faaliyet alanıyla ilgili, önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemediği bir takım zararları da, nedensellik bağı aranmadan “sosyal risk” ilkesi gereğince tazmini gerekmektedir.Devletin Özel Mülkiyetindeki Taşınmazlar İçin Düzenlenen Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin İptali DavalarıDevletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, işgali üzerine, görevli komisyonca takdir ve tespit edilecek bir ecri misil bedeli istenir. Ancak söz konusu ecri misil bedelleri fahiş ya da tamamen hukuka aykırı bir şekilde belirlenmiş olabilirler. Bu bedelin yeniden incelenmesi için talepte bulunulur ve talep üzerine idare tarafından ecri misil düzeltme ihbarnamesi düzenlenir. İdare aleyhine ecri misil düzeltme ihbarnamesinin iptali için dava açılabilmesi mümkündür.

Kamulaştırma (İstimlak) ve Kamulaştırmasız El Atma Davaları

Kamulaştırmasız el atma, kamulaştırma yetkisine sahip bir idarenin, Anayasa ve yasalara uygun bir işlem gerçekleştirmeksizin, bir kişinin taşınmaz malına el koyması ve onun üzerine bir tesis, bina, yol gibi bir yapı gerçekleştirmesi ya da o taşınmaz malı başka bir kamu hizmetine tahsis ederek mal sahibinin taşınmazı üzerindeki mülkiyet ve kullanma hakkının kullanımını kısıtlamaya yönelik herhangi bir girişimde bulunmasıdır.Kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilen uygulamalar, idarenin herhangi bir yasal dayanak bulunmaksızın taşınmaz üzerinde fiilen tasarrufta bulunması şeklinde olabileceği gibi, idari bir kararla mülkiyet hakkının kullanılamaması şeklinde de olabilir.

Belediye Cezalarına Karşı Açılan İptal Davaları

5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca, belediye sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin, kanunlara dayanan kararlarına ve duyurularına uymakla yükümlüdür. Söz konusu yükümlülüklere uyulmaması halinde, belediye encümeni tarafından kanunlarda öngörülen bir takım cezalar verilmektedir. Bu cezaların hukuka aykırı olması halinde iptal davaları açılabilmektedir.

WhatsApp WhatsApp